Kur’an-ı Kerim’de Edebî (Söz) Sanatları ve Kafiye (Seci)
Dünyanın en ünlü, en edebi şiirlerini insanlar her gün, her vakit tekrar tekrar okursa tat alamaz ve bıkar ama Kur’an-ı Kerim’den en basit örnekle her zaman günde en az kırk defa okunan Fatiha Suresi hiç bıkkınlık vermiyorsa bu da bir mucizeyi gösteriyor aslında…
4006 – TÜBİTAK BİLİM FUARLARI DESTEKLEME PROGRAMI PROJE BAŞVURU FORMU
Alt Proje Adı: En Edebî Kitap Kur’an-ı Kerim
Alt Proje Türü: İnceleme
Alt Proje Alanı: Kültürel Miras
Alt Proje Amacı:
Kur’an-ı Kerim’i gençlere sevdirebilmek için , onların bu kutsal kitabı sadece dini ve manevi anlamı olan günlerde raflardan çıkarıp okumalarından ziyade; onları bu sıradanlıklardan sıyırarak en büyük ve kusursuz yazar olan Allah’ın anlattıklarını bir edebi eser gözüyle incelemelerini sağlayıp gençlerde farkındalık yaratma gayesindeyiz.
Alt Proje Yöntemi:
Türkçe derslerinde gördüğümüz en başta şiir , hikaye gibi edebi tür ve söz sanatlarıyla kutsal kitabımızı bağdaştırarak ,farklı bir bakış açısı ve yöntemle öğrencilerin dikkatini çekeceğiz. Örneğin Kur’an-ı Kerim’den çeşitli ayet ve sure örneklerini inceleyerek yazılı-görsel materyallerle desteklediğimiz bir stant oluşturup aslında neden Dünyanın en güzel edebi türlerini barındıran bir kitap olduğunu ; kafiyelerindeki kusursuz ahengiyle ,oluşturduğu dizeleriyle , ezgisiyle mükemmel bir edebi eser olduğunu öğrencilere öğreteceğiz. Bunu da Türkçe öğretmenimiz ve meslek dersleri öğretmenlerimizin işbirliği ile gerçekleştireceğiz.
Alt Projeden Beklenen Sonuç:
Kur’an-ı Kerim’in rehberliğinden uzaklaşıp popüler kültürün yaşam kalıbında savrulan gençlerin bir yandan da kişiye bir şey kazandırmayacak nitelikteki yazılı ve işitsel ürünlerden uzaklaşmalarını sağlayıp ; onlar adına bir farkındalık yaratarak Müslüman bir toplumun içerisinde sarılabilecekleri tek kaynağın Kur’an-ı Kerim olacağı hususunda gençlerimizi bilinçli hale getirebiliriz. Ayrıca uygulanacak bu projenin sonucunda ileriki yıllarda Kur’an-ı Kerim’den ayet ve surelerin birer metin olarak Türkçe dersi kitaplarında ; kutsal kitabımızın içeriğini öğrencilere kavratmış olacağız.
Anket Çalışması Yapılacak mı?: Hayır.
BAŞVURAN ÖĞRETMENİN ADI SOYADI: Cüneyt BEYKÖYLÜ
BAŞVURU SAHİBİ ÖĞRENCİLERİN
ADI SOYADI – SINIFI:
1. Meryem TIROĞLU 7/A
2. Fatma Nur Zehra ÖZEN 7/A
3. Sümeyye KELEŞ 7/A
Taceddin Veli Kız Anadolu İmam-Hatip Lisesi – Kayseri
KUR’ÂN’I KERİM’DE EDEBÎ (SÖZ) SANATLARI
TEŞBİH(BENZETME), KİNAYE, MUTÂBAKÂT (TEZAT) VE MECAZ
Söz sanatları (edebi sanatlar), ifadeye zenginlik katmak, ifadenin etkisini artırmak ya da az sözle çok şey ifade etmek için kullanılır.
Kur’ân’ın Arap diliyle indirilmesi demek, onun Arapçanın dil özelliklerini kullanması demektir. Kur’ân-ı Kerim’de, Arapçanın dil yapısının bütün unsurları kullanıldığı gibi o dönem Arap edebiyatı kültürü içerisinde yer alan edebî sanatlar da kullanılmıştır. Nasıl ki Arapçanın dil yapısını (sarf, nahiv) bilmek Kur’ân’ın anlaşılmasında gerekli bir araç ise, belâgatı bilmek de mecaz, kinaye ,mübalağa ve teşbih gibi söz sanatlarını içerisinde barındıran Kur’an-ı Kerim’i anlamada önemli bir araçtır.
- TEŞBİH (BENZETME ) SANATI
Benzetme nedir : Anlatımı kuvvetlendirmek, sözün etkisini artırmak için aralarında değişik yönlerden ilgi bulunan iki şeyden zayıf olanın kuvvetli olana benzetilmesine benzetme denir.
Teşbihin öğeleri olarak adlandırılan iki unsurdan biri müşebbeh (benzeyen) diğeri müşebbehün bih’dir (kendisine benzetilen). Her ikisinin ortak oldukları vasıflara vech-i şebeh (benzeyen yön) denilir.
ÖRNEK 1 :
Yukarıdaki Furkan Suresi 47. Ayet’te sözü ile teşbih yani benzetme söz sanatı kullanılmıştır. Güneşin batmasıyla yer yüzünün üzerindeki gecenin karanlığını , gece uykuya dalacak olan insanlar ve Dünyadaki varlıklar için bir yorgan örtüsüne benzetmiştir.
Benzetme edatı kullanılmadan benzeyen örtü , kendisine benzetilen gece şeklinde yapılmıştır.
ÖRNEK 2 :
Yukarıdaki İbrahim Suresi 18. Ayetin anlamına baktığımızda Ayet’te, teşbih yani benzetme söz sanatı kullanılmıştır.
Kâfirlerin amelleri rüzgarda savrulan küle benzetilmiştir.
Allah’a nankörlük edenlerin davranışları benzeyen ,rüzgarın savurduğu kül ise kendisine benzetilen olmuştur.
- MUTÂBAKÂT (TEZAT) SANATI
Tezat nedir : Birbiri ile alakalı iki zıt sözcüğü, aynı cümlede bir arada kullanarak oluşturulan söz sanatına denir.
ÖRNEK :
Necm Suresi 43 ve 44. Ayetlerin mealine baktığımızda “Güldüren de O’dur, ağlatan da, öldüren de O‘dur, yaşatan da“ sözlerinde (Güldüren –Ağlatan) ve (Öldüren –Dirilten) ifadelerinin birbirleriyle zıt olması ve aynı cümleler içerisinde kullanılmasıyla tezat sanatının kullanılmış olduğu görülmektedir.
- KİNAYE
Kinaye nedir : Kelimenin kendi manasına eşit bir başka manada kullanılmasıdır, söylenen sözün altından farklı mana kastedilmesi söz sanatıdır.
ÖRNEK :
Maide Suresi, 75. ayetin anlamına baktığımızda “İkisi de yemek yerlerdi” kelamıyla Hz. Meryem ve Hz. İsa (as)’ya ilahlık atfedenlere onların da insan olduğunu vurgulamak, hatırlatmak için kinâye sanatının kullanılmış olduğunu görmekteyiz.
- MECAZ
Mecaz sanatı nedir : Bir sözü gerçek anlamının dışında kullanması sanatıdır.
ÖRNEK 1 :
İsra Suresi, 72. ayetin anlamına baktığımızda Bu ayette geçen ‘kör’ sözcüğü hakiki manasıyla değil mecazi anlamda kullanılmaktadır. Buradaki körlük bedensel bir özrü değil, ‘dalalet’i (şaşkınlık, doğru yolu bulamama) ifade etmektedir.
ÖRNEK 2 :
Fetih Suresi, 10. ayetin anlamına baktığımızda bu ayette geçen “el” sözcüğü hakiki manasıyla değil mecazi anlamda kullanılmaktadır.
Ayetteki “el” tabirini gerçek anlamda alıp Allah’ın elinin somut biçimde müminlerin elleri üzerinde olduğu düşünülemez elbette. “el” kuvvet anlamında da mecazen bütün dillerde kullanılmaktadır.Bu ifade ile Allah’ın rahmeti ve kudreti ile müminlere destek ve yardımcı olduğu ifade edilmek istenmektedir.
KUR’AN-I KERİM’DE KAFİYE (SECİ)
Dünyanın en ünlü,en edebi şiirlerini insanlar her gün,her vakit tekrar tekrar okursa tat alamaz ve bıkar ama Kur’an-ı Kerim’den en basit örnekle her zaman günde en az kırk defa okunan Fatiha Suresi hiç bıkkınlık vermiyorsa bu da bir mucizeyi gösteriyor aslında…
Kafiye Nedir : Kafiye ya da uyak, şiirde mısra sonlarında bulunan sözcüklerin son heceleri arasındaki ses benzerliğidir.
Kuran’ın Kafiye Sistemindeki Üstünlük
Kuran’daki kafiye sistemine “seci” denilir ve dilbilimciler Kuran’daki bu kafiye kullanımını da mucize olarak ifade etmektedirler.
-Ünlü İngiliz bilim adamı Prof. Adel M. A. Abbas, Kuran’ın dilbilim açısından bir mucize olduğunu ispatlamak üzere hazırladığı Science Miracles (Bilimsel Mucizeler) adlı kitabında, Kuran’da kullanılan harfleri, kafiye sistemini grafik ve şemalar aracılığıyla kapsamlı olarak incelemiştir. Bu kitapta Kuran’daki kafiye sistemi ile ilgili oldukça dikkat çekici tespitlerde bulunmuştur.
-Bilindiği, gibi Kuran’da, 29 sure 1 ya da 1’den fazla sembolik harfle başlar. “Mukatta harfleri” olarak bilinen bu harfler, aynı zamanda başlangıç harfleri olarak da adlandırılırlar. Arapçadaki 29 harften 14 tanesi, mukatta harflerini oluşturur: Ayn, Sin, Kaf, Nun, Ra, Ya, Ta, Ha, Elif, Lam, Mim, He, Sad, Kef.
-Kuran’ın tamamı göz önünde bulundurulduğunda ise, %50,08’inde “Nun” harfi ile kafiye yapıldığı görülür. Diğer bir deyişle Kuran’daki ayetlerin yarısından fazlası “Nun” harfi ile biter. Aynı uzunluktaki hiçbir edebi çalışmada, metnin yarısından fazlasında tek ses ile kafiye yapılması mümkün olmamıştır. Bu sadece Arapça için değil, tüm diller için geçerlidir.
-Kuran’ın kafiye açısından genel incelemesi yapıldığında ise, kafiyelerin yaklaşık %80’inin Elif, Mim, Ya ve Nun harfleri tarafından oluşturulan üç sesten (n, m, a) oluştuğu görülür. “Nun” harfinin dışında, ayetlerin %30’u “Mim”, “Elif” ya da “Ya” ile kafiyelidir.
SURE ÖRNEKLERİYLE KAFİYELER
MAUN SURESİ
Eraeytellezî yukezzibu bi’d-dîn
Fezâlike’l-lezî yedu’ul-yetîm
Ve lâ yehuddu alâ ta’âmi’l-miskîn
Feveylun lil-musallîn
Ellezînehum an salâtihim sâhûn
Ellezînehum yurâûn
Ve yemne’ûne’l-mâ’ûn
“în” ve “ûn” sesleri ile ( uzun harfler iki ses kabul edildiğinden) zengin kafiye oluşturulduğu görülmektedir.
KEVSER SURESİ
İnnâ a’taynâ ke’l-kevser
Fesalli li-Rabbike ve’nhar
İnne şâni’eke huve’l-ebter
“er” ve “ar” sesleri ile tam kafiye oluşturulduğu görülmektedir.
RAHMAN SURESİ
68. Fîhimâ fâkihetun ve naḣlun ve rummân(un)
69. Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)
70. Fîhinne ḣayrâtun hisân(un)
71. Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)
72. Hûrun maksûrâtun fî-lḣiyâm(i)
73. Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)
74. Lem yatmiśhunne insun kablehum velâ cân(nun)
75. Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)
76. Mutteki-îne ‘alâ rafrafin ḣudrin ve’abkariyyin hisân(in)
77. Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)
78. Tebârake-smu rabbike żî-lcelâli vel-ikrâm(i)
Rahman Suresi’nden 68-78. Ayetlerden bir bölümü örnek aldığımızda “Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)” cümlesinin tekrarlarıyla redif oluşturduğu görülüyor.
Cüneyt Beyköylü – Türkçe Öğretmeni
Taceddin Veli Kız Anadolu İmam-Hatip Lisesi – Kayseri