EĞİTİMDE İYİ ÖRNEKLER 2022 – 14 AKÇAABAT IŞIKLAR ÇOK PROGRAMLI ANADOLU LİSESİ ÇİĞDEM USTA Etkinlik kütüphane ortamında gerçekleştirilmiştir. Kütüphanedeki kitapların isimlerini birleştirerek şiirler oluşturulmuş, en iyi dize için öğrencilerin farklı fikirlerini birbirleriyle paylaşmalarına olanak sağlanmıştır. Kitap sırtlarıyla oluşturulan şiirleri okul içindeki diğer sınıflarla paylaşmak amacıyla okul afişi hazırlanmış diğer sınıflardaki öğrenciler de sergiyi ziyaret ederek sürece dahil edilmiştir. Öğrencilerin bu çalışma ile kitaplara aşinalığı artırılmış, şiirin nasıl olması gerektiğine dair ve oluşan şiirlerle modern şiir üzerine düşünmeleri sağlanmıştır. Şiir ünitesinde yer alan Servetifünun dönemi şiiriyle başlayan ve modern şiirle yeni bir biçim alan “görsel şiir” kavramına da bu çalışma ile dikkat çekilmiştir |
Oluşturduğumuz şiirlerden örnekler:
Denizden çalınmış ülke
Güneş ülkesi
Altın ışık
Hasretinden prangalar eskittim…
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var
Gün olur asra bedel…
Kırmızı küpeler
gibi
Dallar meyveye durdu
Fırtınanın habercisi
gibi
Siyah gözler…
Baharlar açarken
Emek,
Çalıkuşu…
Emek!
uğultulu tepeler
alacakaranlık kuşları
beyaz geceler
ve
turkuaz sabahlar
güz güneşi
sürgündeki güller
bu
dönüşüm
diriliş
aşktandır…
dem bu demdir
dünden bugünden
bize göre
bir avuç kıvılcım
umudun çiçeklendiği günler…
su …
kumsal…
dalga boyu
gerçeğin şarkısı…
kum ve köpük
sınır değil gökyüzü
bir dilek tut benim için
deniz kurdu…
kökler ve dallar
toprak ana
geçmişin sesi
uzun zamandan beri
şafağın ardı kara
ölüler genç kalır
alın bu yüreği benden!
Dağlar çağırdı beni
Çiçeklenemeyiz biz erik ağacı
Yaban yemişleri
Vadideki zambak
Gecenin çobanları
Yanan gün
Uyandırılmış toprak
Tılsımlı deri
Güneşi uyandıralım!
Çılgın kalabalıktan uzak
Kendini arayan adam
Mavi rüyalar gören çocuk
Ekmekçi kadın
Demiryolu çocukları
Çocukluğum…
İnsan ne ile yaşar?
Büyüme sakın küçük kız…
Pazartesi ya da salı
Bu salı
Uzun sürmüş bir günün akşamı
Ne garip Federico adında olmak…
Gece
korkuyu beklerken
bin hüzünlü haz
coşkuyla ölmek…
Siyah – beyaz
hayatın sınır çizgilerinde
yaşamak güzel şey be kardeşim…
gidiyorum bu
yol
kayıp seslerin izinde
haziran, tekrar
akşama doğru
kuytumda
yüz yıllık yalnızlık
yalnızlık bir ömür boyu…
bir mayıs günü bırakıp gittin
hiçe doğru
cehennemde bir mevsim
uzaklıklar, eski denizler
burada öyle biri yok
kalanlar
ölümlü nesneler…
Kırmızı ve siyah
Bitmeyen gece
Ses ve öfke
Vahşetin çağrısı
İnsan ne ile yaşar?
Bir testi su
ya da
Savaş ve barış
Kardeş kavgası
Kırık hayatlar
Ölü canlar…