Müdür Ne Demek? İdareci Kimdir?
Yöneticilere Nasihatler
Sahiplenmekle sahip olmak farklı kavramlardır. Bazı idareciler bunları karıştırıyor. Sahiplenmek yerine sahip olmaya kalkışıyorlar. Devlet dairesinde, şirkette oturduğuz o koltuk sizin değil devletin, şirketin malı, siz de o kurumda bir personelsiniz.
TDK sözlüğe bakalım:
sahip olmak: mülkiyetinde olmak, elinde bulundurmak
sahiplenmek: 1. -i Bir şeye sahip çıkmak:
- -i, mecaz Korumak, arka çıkmak, gözetmek.
Sahiplenmek lazım, sahip olmak değil.
Devlet size bazı yetkiler vermiş olabilir ama bu sizi patron yapmaz.
Kurumlar, okullar egonuzu yani nefsinizi tatmin etme yeri değildir.
Mesela okullar öğrenciler için yapılmış tesislerdir. Öğrenciler olmasa sizin, bizim orda ne işimiz olabilir?
Öğretmenler de öğrenciler içindir.
Müdür de öğrenci ve öğretmenler için ordadır.
Okul sizin malınız değil. Orda maaş karşılığı çalışan bir devlet memurusunuz.
Duyuyoruz, Ahmet’in okulu, Mehmet’in okulu falan diyorlar. Ne kadar çirkin ifadeler. Siz orda 4 yıllığına görevlisiniz. Müdürün biri gider, diğeri gelir. Neye şişiniyorsun, Ahmet’in okulu mu, tapusu hani, nerde?
Müdür ve müdür yardımcıları öğretmenlerin eğitimle ilgili işlerini organize etmek, onların eğitimle ilgili taleplerini yerine getirmekle sorumlu büro memurlarıdır. Milli Eğitim Müdürlüğü’yle ilgili yazışmaları takip etmek, duyurmak, öğretmenlerin özlük, muhasebe gibi işlerini yapmak üzere görevli öğretmen yardımsıdır. Dikkat! Müdür, değil, müdür yardımcısı değil öğretmen yardımcısı. Müdür yardımcısı senin yardımcın, sen de öğretmenin yardımcısısın. Evet, öğretmen yardımcısı. Büyük harfle yazayım: Öğretmen Yardımcısı.
Yazışmaları takip edersiniz: Memursunuz
Okulun temizliğine bakarsınız: Temizlikçisiniz
Okulun güvenliğine bakarsınız: Bekçisiniz
Eğitim işlerinin belli bir düzende işlemesi için koordinatörsünüz. Okulun, öğretmenlerin resmi yazışmalarını takip etmek ve duyurmakla görevli bir ofis memurusunuz. Yani siz, onların yardımcısısınız.
Karakteri ölçmenin bir yolu da kişinin bir makamdaki halinin gözlenmesidir. Koltuğun arkasına sığınarak ne yapıyorsunuz? Size verilen bu makam imtihanını kazanıyor musunuz, kaybediyor musunuz?
Devletimizin verdiği o koltuk olmasa size kim nasıl davranır, bir düşünün.
Makam odalarını büyütmekten, en güzel mobilyalarla donatmaktan vazgeçin. Sınıfları, laboratuarları, atölyeleri, öğretmen odalarını iyileştirin. Okuldaki en kaliteli malzemeler öğrencilere, öğretmenlere sunulmalıdır. Mesela bilgisayar konusu: Okuldaki en iyi bilgisayar sadece bir kişinin kullanımında, maalesef en kötü bilgisayar ise 40 kişinin kullanımında!
Elindeki yetkiyle diğer insanları ezmeye çalışanın kendisi eziktir.
Adam apartmana, kuruma, okula yönetici olmuş bir afra tafra halinde, kibrinden yanına varılmıyor, varana da saldırıyor, kibrini, egosunu gösteriyor zavallı. Bu tür insanlara bazen kızıyorum bazen de acıyorum, nefsinin oyuncağı olmuş gariban, yazık diyorum.
Okul bahçesine araba park etmek yasak olmasına rağmen biri arabasını okul bahçesine park ediyor. Tahmin ediniz, bu kişi kim olabilir?
Komplekssiz idareci mütevazıdır, insanlara güzel davranır, istişare yapar. Her şeyi ben bilirim, demez. Kıymet bilir, güzel işleri takdir eder.
Müdür kelimesi yerine Okul Sorumlusu, Okul Koordinatörü gibi bir ifade kullanmak daha doğru olacaktır.
Okul idarecileri öğretmenlerden seçilmemeli, üniversitelerin İdari Bilimler Fakültesi’nden veya İşletme Fakülesi’nden seçilmeli. Müdür yardımcılığı da kaldırılmalı, büro memuru sayısı artırılmalı. Müdür yardımcılarının yaptığı işleri büro memurları da rahatlıkla yapar. Rehber öğretmen sayısını artırmak da faydalı olacaktır.
Unutmayınız, orası kasıntı olmak için değildir, yöneticilik bir hizmet makamıdır. Devletin hizmetkârısınız, bunu somutlaştıralım: Öğrencilerin ve öğretmenlerin hizmetkârısınız.
Hadimül Harameyn, Hadimül Ümmet, Milletin Hizmetkârı ne demek? Bu vasıflar kimler için kullanılmış?
Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var! sözünün hikayesini araştırınız.
Not: Emekliliği gelmiş bir öğretmen olarak birçok okulda çalıştım, yaşadıklarımdan ve duyduklarımdan edindiğim tecrübelerimi paylaştım sadece.
Özveriyle çalışan, mütevazı, kâmil, ufku açık, istişareyi bilen idarecilerimize saygılarımı sunarım.
Nitekim hadis-i şeriflerde:
“Bir kavme hizmet eden kimse, onların en büyüğü, efendisidir.
“İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır.”
Ayet ve hadislerde kibir yani büyüklenme:
“Yeryüzünde kibir ve azametle yürüme! Çünkü sen asla yeri yaramazsın ve boyca da dağlara erişemezsin.” İsra suresi 37.ayet
“Şüphe yok ki Allah, onların gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir. O, büyüklük taslayanları hiç sevmez.” (Nahl Suresi 23. Ayet)
Şüphesiz Allah, kibirlenen ve övünen kimseyi sevmez.” Nisa suresi 36. ayet
Seleme bin Ekva’ (r.a) der ki: Resûlullah şöyle buyurdu:
“Bir kimse kibirlene kibirlene sonunda zâlim ve cebbârlar grubuna kaydedilir. Böylece onlara verilen ceza buna da verilir.” (Tirmizî, Birr, 61/2000)
İbni Ömer (RA)’ın rivayetinde Hz Peygamber (SAV) şöyle buyurur:
“Alçak gönüllüleri görünce onlara karşı alçak gönüllü olunuz. Buna karşılık kibirlileri görünce, onlara karşı kibirli davranınız. Çünkü onlar karşısında kibirlenmeniz, kibirlileri küçültür, aşağılar. Bu yüzden onlar karşısındaki bu davranışınız sadakadır.”
Ebu Hüreyre (RA)’ın rivayetinde Hz Peygamber (SAV) şöyle buyuruyor:
“Kim ki, Allah için alçak gönüllülük gösterirse, Allah onu mutlaka yükseltir.”
2020 – Efkan Doğan – Uzman Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
Öğretmenlere Tavsiyeler Efkan Doğan
Öğretmen Odasına Haftanın Sözü Efkan Doğan
Fen Lisesinde Eğitim, Fen Lisesi Neye Yarar? Efkan Doğan
Kalitesiz Öğretmeni Nasıl Tanırsınız? Efkan Doğan