kız, bebek, isimleri sözlüğü

kız, bebek, isimleri sözlüğü

Çocuklara güzel isim vermelidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
“Çocuğa güzel isim vermek, dinini öğretmek ve vakti gelince evlendirmek, evladın babası üzerindeki haklarındandır.” [Ebu Nuaym]

“Kıyamette, babanızın ismi ile beraber çağrılacaksınız. O halde isminiz güzel olsun.” [Ebu Davud]

Abide: İbadet eden, kul.
Adalet: Adil olan, hakka riayetkâr, doğruluk, düzenli ve dengeli davranan.
Adile: Doğruluk gösteren, adaletli davranan.
Afife: Namuslu, iffetli, temiz ve dürüst
Ahsen: En güzel, çok güzel.
Aişe: Rahat yaşayan, dirlik
Akife : Bir şey üzerinde azimle duran, sebatlı, kararlı. İbadet eden hanım.
Akile : Akıllı, akıl sahibi. Uslu, kavrayışlı. Her şeyin en iyisi
Akire : Ses, sedâ, savt.
Algül: Kırmızı gül.
Aliye : Yüksek, yüce. Şerif ve aziz olan.
Amine: Emin olan. Kalbinde korku olmayan kadın.
Anber: Güzel koku.
Arife: Bilen, bilgide ileri olan. Aşinâ, vâkıf. Hakkı, hakkı ile bilen. Sabırlı ve mütehammil. Çok düşünmeğe ihtiyaç kalmaksızın, tekellüfsüz gördüğünü bilen ve anlayan. Zevkî ve vicdanî irfan sâhibi olan.
Armağan : Hediye, tuhfe, bergüzer. Birinin gördüğü işe veya başarısına karşılık olarak verilen şey, mükafat.
Asiye : kederli üzüntülü. Musa (a.s.)’ı daha bebekken nil’den kurtarıp sarayda büyüten ve sonra onun peygamberliğine iman eden kadın. Kur’an’da Firavun’un karısı olduğu belirtilmiştir. fakat ismi zikredilmemiştir. – (bkz. Kasas: Tahrim: 11). firavun’a karşı gelerek müslüman olmuştur. Tahrim suresinde mü’mine bir kadının en son noktada yapması gerekenlere örnek olarak gösterilen hanım
Aslı : Asıl, temel, esas, kaide, kural, hakikat, soy, sop, nesep.
Bir şeyin belli başlı kısmı, başlangıç, baş yer, sıhhat. Hakiki, esaslı, halis, safi, hakikaten.
Asude : Rahat, huzur içinde. Dinç. Müsterih. Sâkin.
Asuman : Gökyüzü, gök, sema.
Atike : Berrak, saf, temiz, karışmamış, değerli. Çabuk davranan, çevik. Hür.
Atiye : Bağış, bahşiş, ihsan. hediye. Gelecek, istikbal.
Avniye : Yardım eden.
Aynur : Ay gibi ışıklı, ay ışığı.
Aysel : Ay gibi parlak ve güzel.
Aysun : Ay gibi ışıltılı ve güzelsin .
Ayşe : Rahat yaşayan, dirlik.
Ayşegül : Rahat yaşayan gül, dirlik içinde olan.
Ayşenur : Nurlu, ışıltılı hayat.
Ayşete : Ashab-ı Bedir’den Abbad ibn-i Kays b. Ayşete el-Hazrecî (R.A.)
Ayten : Ay gibi beyaz tenli.
Azize : Ermiş kadın, iyilik ve günahsızlıkla Allah’a yaklaşmış kadın. Onur sahibi, yüce, ermiş. Kadınlar için kullanılan sevgi ve saygı bildiren seslenme.
Azmiye : Azimli, kasıt, niyetlilik, karar.

Bahar : İlkyaz, ilkbahar mevsimi, güzellik, gençlik çağı. karanfil, tarçın, karabiber gibi kokulu.
Bedia : Nâdide ve güzel, yeni icad edilmiş şey. Beğenilen ve takdir edilen çok yeni şey,yüksek estetik değerde, sanat eseri.
Bedriye : Ay gibi, ay kadar güzel. Aya ait.Sühreverdiyye tarikatının altı şubesinden biri.
Behice : Şen, güzel, güleryüzlü kadın.
Behiye : Güzel kadın.
Belkıs : Sebe melikesi. Güneşe tapan bir kavmin kraliçesi iken Hz. Süleyman’a biat ederek kendisiyle evlenmiş ve Müslüman olmuştur. Kur’an’da ismi lafzen geçmemiştir fakat Hz. Süleymanla arasında geçen olaylar Neml suresinde anlatılır.
Bergüzar : Hediye, hatıra, andaç. Hatırlanmak için verilen hediye.
Berra : Doğru sözlü, hayır işleyen kimse.
Berrin : Yüksek yüce.
Beşire : Müjde getiren, müjdeci. Güleryüzlü, güleç hanım.
Betül : Bakire. Erkekten çekinen. Erkeklere yaklaşmayan namuslu kadın.
Betülay : Bakire. Erkekten çekinen, Erkeklere yaklaşmayan namuslu,ay gibi kadın.
Beyhan : Hükümdarların üstünü. seçkin han. Sır saklamıyan, aklında ve kalbinde olanları söyleyen kimse
Beysun : Nazik insan.
Beyza : Daha ak, çok beyaz. Günahtan kaçınmış. günahla kirlenmemiş.
Bilgenur : Bilgili ve nurlu , iyi geniş, derin, bilgi sahibi nurlu kimse.
Billur : Şeffaf, parlak taş, elmas gibi kıymetli. Cam gibi parlayan.
Binnaz : Nazlı, cilveli, Allah’a yalvaran.
Binnur : Nurla özdeşleşmiş. Bin tane nur, çok nurlu
Bircan : Tek, Eşsiz.
Bürde : Hırka. Üstten giyilen libas, elbise. Ka’b b. Züheyrin yazdığı kaside. peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) tarafından beğenilmiş ve Peygamberimiz hırkasını çıkararak şaire giydirmiştir. bu yüzden bu kaside “Kaside-i Bürde” olarak tanınır.
Büşra : Müjde. Sevinçli, hayırlı haber.

Cahide : Cehdeden, elinden geldiği kadar çalışan.
Canan : Sevgili, güzel, sâhib-i cemâl, gönülden sevilen, gönül verilmiş olan kadın Canlar, ruhlar.
Candan : Samimi, içten, kalbi.
Yakınlık belirten davranış.
Cangül : Gül gibi canlı. Güzel, temiz kimse.
Cannur : Özü aydınlık, nurlu kimse.
Canruba : Gönül alan, sevgili.
Cavidan : Sürekli kalacak olan.
Cavide : Sürekli kalacak olan.
Celile : Büyük, ulu.Celâlet ve celâdet sâhibi. Azîm, mertebesi yüksek. osmanlı devletinde vezir ve müşir rütbelerinde bulunanlara hitapta bu sıfat kullanılırdı.
Güzel sanatlarda bir yazı stili.
Cemile : Güzel olan, Gönül almak amacıyla yapılan davranış.
Cennet : Allah’ın insanlara müjdelediği, ölümden sonraki alemde bulunan, Allah’a, Peygambere inanan, günah işlememiş veya günahlarından temizlenmiş olanların gireceği fevkalade güzel yer.
Ceyda : Uzun boyunlu ve güzel.
Cihangül : Dünyanın gülü, alem, kainat gülü, yeryüzü, yerküresi.

Çeşminur : Göz nuru.

Damla : Bir sıvıdan ayrılarak düşen parça halinde, küçük miktar, katre
Defne : Yaprakları güzel kokulu ve yaz kış yeşil olan bir ağaç.
Derya : Deniz, bir şeyin bol olduğu yer.
Deryadil : Gönlü geniş, herşeyi hoş gören.
Deryanur : Nur denizi, nur deryası.
Dicle : Türkiye’den doğan ve Mezopotamya’dan Basra Körfezine dökülen nehirlerden biri.
Didar : Yüz,çehre. Görünme. Görüş kuvveti, göz. Mülâkat, görüş.
Didem : Gözüm.
Dilay : Gönlü aydınlatan ay.
Dilfeza : Gönlü genişleten, gönlü artıran.
Dilnur : Gönlü nurlu.
Dilruba : Gönül kapan, gönül alan. Bir müzik makamı.
Dilşa : Neşeli, sevinçli, mutlu.
Dilşad : Gönlü hoş, sevilmiş.
Dürdane : İnci Tanesi. sevgili, kıymetli.

Ebrar : Hayır sahipleri. İyiler, dindarlar, özü sözü doğru olanlar.
Ebru : Kaş. Bulut renginde, buluta benzer, bulut gibi dalgalı, bulutlu. Su üzerine kendine has usulle yapılan süsleme. Ebru resimleri ciltçilikte ve hat sanatında kullanılır.
Ecmel : En güzel.
Edibe : Edepli, terbiyeli, zarif, nazik. edebiyatla uğraşan kimse.
Elif : Munis, cana yakın, sahip, dost. Alışan, alışkın.
Elif Beyza : Cana yakın ve çok beyaz olan.
Elifnur : Cana yakın ve nurlu olan.
Elmas : Çok kıymetli, beyaz, şeffaf mâden. Cevher. Kıymetli bir taş.
Emine : Gönlü emin, kalbinde korku olmayan. Arapçadaki Amine kelimesinin Türkçeleştirilmiş şeklidir. Peygamberimizin annesi Hz. Amine.
Emire : Bir kavmin, bir şehrin başı. Büyük bir hanedana mensup kimse.
Emre : Ak gözlü, beyaz gözlü. Aşık. mübtela. vurgun.
Enes: İnsan. Üns mânasına kullanılır ve vahşetin zıddıdır.
Enes b. Malik: (Basra 709). Rasûlullah (s.a.s.)’den çok hadis nakleden sahabelerdendir. Hicretten sonra annesi onu, 10 yaşındayken Rasûlullah (s.a.s.)’ın hizmetine vermiştir. Rasûlullah (s.a.s.)’ın vefatına kadar yanında kalmıştır. 97-107 yaşına kadar yaşadığı rivayet edilmektedir.
Enise : Dost, arkadaş. yar, sevgili.
Eslem : Daha sağlam, en selâmetli, en sâlim.
Esma : İsimler, kulaklar, işitme. – Esmaü’l-hüsna: Allah’ın güzel isimleri.- Hz. Esma: Hz. Ebubekir’in kızı, Hz.. Aişe’nin ablasıdır.
Esra : Daha hızlı, daha çabuk, en çabuk.
Ezra : Pek fasih, sözü düzgün. Beyaz kulaklı siyah at.

Fadime : Sütten kesilmiş. Kendisi ve zürriyeti cehennemden uzak kılınmış.
Fahriye : Bir karşılık beklemeden yalnızca şeref ve iftihar vesilesi olarak kabul edilen iş. (İş, sıfat, unvan). Fahri üye; maaşsız, ücretsiz veya kurum için gurur kaynağı olan kişi.
Fahrünnisa : Şanlı, şerefli, onurlu kadın.
Faika : Üstün, seçkin, yüksek, ileri. Mümtaz, manevi olarak üstün olan.
Fatma : Sütten kesilmiş. Kendisi ve zürriyeti cehennemden uzak kılınmış.
Fatıma : Sütten kesilmiş. Kendisi ve zürriyeti cehennemden uzak kılınmış. Hz.. Peygamber’in Hz. Hatice’den dünyaya gelen en küçük kızının adıdır. Hicretten 18 yıl önce 605’te Mekke’de dünyaya gelmiştir. 632 yılında Medine’de vefat etmiştir. 18 yaşında iken Hz. Ali ile evlenmiş, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin, Hz. Ümmü Gülsüm ve Hz. Zeyneb adında dört çocuğu vardır. rasûlullah (s.a.s.)’tan sonra 6 ay yaşamıştır. Lakabı Zehra’dır.
Fatmanur : Sütten kesilmiş. Kendisi ve zürriyeti cehennemden uzak kılınmış. Nurlu Fatma
Fazilet : Değer, meziyet, iyilik, ilim ve iman, irfan itibarı ile olan yüksek derece. Dinî ve ahlâkî vazifelere riayet derecesi. Fazl ve hüner cihetiyle olan yüksek derece.
Fecriye : Sabaha karşı güneş doğmadan önce ufkun gündoğusu tarafından görülen aydınlığı, tanyerinin ağarması.
Fehime : Zeki, anlayışlı, pek çok anlayan.
Fehmiye : Zeki, anlayışlı, pek çok anlayan.
Ferahnaz : Nazlı kız.
Ferhunde : Mübarek, mesut, meymenetli, kutlu, uğurlu
Feride : Tek, eşsiz, eşi olmayan, kıyas kabul etmez, ölçüsüz, üstün. Kendi iradesiyle hareket eden
Feriha : Sevinçli, ferahlı.
Fethiye : Fethe mensup. Ferahlık verici. Fetih hakkında yazılan kaside.
Fevziye : Kurtuluşla ilgili. Zafere ait. Galip gelen, üstün olan.
Feyza : Suyun taşıp akması. Bolluk, çokluk, verimlilik, fazlalık, gürlük, ilerleme, çoğalma. İlim, irfan. Feyz ile dolu olan.
Fikriye : Fikre ait, fikirle ilgili, düşünerek meydana getirilen şey.
Filiz : Ağaç ve çiçek fidanı, taze sürgün. İnce taze ve güzel vücutlu.
Firdevs : Cennet, cennette bir tabaka.
Fitnat : Zihin açıklığı, zeyreklik. Zihnin her şeyi çabuk anlayışı.

Gaye : Maksat, meram. Netice, hedef.
Güherpare : Cevher parçası.
Gül : Çiçek, gül çiçeği, gül ağacı. Tasavvufta Allah’ın birliğinin remzi. Başına ve sonuna ek ve isimler getirilerek yeni isimlerin türetilmesinde kullanılan bir isimdir. – (Ayşegül, Gülay, vb).
Gülay : Gül gibi güzel ve ay gibi parlak olan, güllerin açtığı ay
Gülbahar :Bahar gülü. Ebru sanatında kullanılan koyu kırmızı renkte toprak.
Gülbeyaz : Beyaz gül. Gül gibi güzel ve temiz
Gülcan :Gül gibi güzel ve canlı.
Gülçin : Gül devşiren, gül toplayan.
Güldane :Yeni açmış gül, gonca.
Güldeste : Çok güzel şeylerden bir tutam. Gül demeti. Seçme Müzikte makam adı.
Gülhanım : İyi huylu, nazik hanım. Gül yüzlü hanım.
Gülhayat : Mutlu, huzurlu bir hayat. gül gibi güzel hayat.
Gülirana : Gül gibi güzel ve latif
Gülistan : Gül bahçesi, güller ülkesi.
Gülizar : Gül yanaklı. Al yanaklı. Türk musikisinde bileşik bir makam.
Gülnaz : Gül yüzlü kadın. Gül gibi, nazlı narin.
Gülnur : Etrafına ışık saçan, aydınlatan gül.
Gülseren : Gül toplayan, gül dağıtan.
Gülsüm : Güzel Yüzlü. Hz. Peygamber (s.a.s.)’in kızlarından birinin adı.
Gülşah : Güllerin şahı.
Gülşen :Gül bahçesi, güllük. gülistan, gülizar.
Gülten :Gül tenli, gül vücutlu.
Güzide : Seçkin, seçilmiş, beğenilmiş.

Habibe : Sevgili. Seven, Dost.
Hacer :Taş, kaya. -Hacer-i Esved: Kabe’nin duvarında bulunan meşhur kara taş.
Hz. İsmail’in annesi ve Hz. İbrahim’in cariyesinin adı.
Hafiza :Muhafız, koruyan, Kur’an’ı ezbere bilen ve usulüne uygun okuyan kimse.
Hafize : Muhafız, koruyan, Kur’an’ı ezbere bilen ve usulüne uygun okuyan kimse.
Hafsa :Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (A.S.M.) zevcelerinden biri ve Hz. Ömer’in (R.A.) kızı.
Hakime : Hükmeden, dava yargılama işine memur olan, yargıç.Alim, Üstte bulunan. Hekim, akıllı, becerikli. Kadı, vali, amir, hükümdar, emir. Kişinin dilediği gibi kullanabilecek hakka malik olduğu malı.
Hâle : Ay çevresinde görülen parlak daire, ayla.
Halenur : Ayın çevresindeki nur
Halide : Daimi, Bir yıldan çok yaşayan.
Halime : Yumuşak huylu kadın. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın süt anasının ismi. Beni Sa’d bin Bekr kabilesindendir. Halime-i Sa’diye diye de anılır. (R.A.)
Halise : Saf, katkısız,karışmamış, Hilesiz. temiz. yalnız, sadece.
Hamdiye : Allah’ı övmek. Allah’a şükretmek. Şükreden, şükredici.
Hamide : Hamdeden, Şükreden Kul.
Hamiyet : Gayret. Nâmustan gelen gayretle utanma veya kızma. Din ve millet gibi önemli değerleri koruma ve bunlara hizmet etme duygusu.
Handan : Güler yüzlü, sevimli.
Hande : Gülme, gülüş.
Hanife : Allah’ın birliğine inanan. İslam inancına sıkı ve samimi olarak bağlanan.
Hasgül : Değerli, eşsiz gül.
Hasibe : Hayır sahibi, eliaçık, cömert. Değerli, itibarlı, soyu temiz, muhterem, saygın, şahsi meziyet sahibi. Muhasebeci, sayman.
Hasret : Özleyiş. İç çekme. Bir şeyi çok isteyip, arzulayıp ona kavuşamamaktan gelen üzüntü.
Hatice : Erken doğan kız çocuğu. Hz. Haticetü’l Kübra; Hz. Peygamber’in ilk eşi ve 6 çocuğunun annesi. Ümmü’l Mü’minin. Fetva metinlerinde kadını temsil eden umumi isimlerden birisi. (Ötekiler: Hind, Fâtıma ve Zeyneb’dir.)
Havle : Etraf, çevre, güç, kuvvet. Sahabe hanımlarından birisi. Hakkında Mücadele Suresi’ndeki ayet inmiştir.
Havva : Hz. Adem’in (A.S.) muhterem zevcesi, eşi. İlk kadın Rengi esmere mâil kadın.
Hayriye : Hayırla, iyilikle ilgili, uğur ve kutluluğa ait.
Hayrünnisa : Kadınların hayırlısı.
Hediye : Armağan, karşılıksız verilen şey.
Hilal : Yeni ay şekli. Yeni ay. Fık: Yay şeklinde görülen her yeni aya ve her ayın üçüncü gecesine kadar aya hilâl denir. Sâfi ve halis. Sıdk ile dostluk etmek.
Hilmiye : Yumuşak huylu, sakin karakterli.
Hilye : Güzel sıfatlar. Süs. Zinet. Cevher. Güzel yüz. Kılıcın sapındaki veya kınındaki zinet. Suret. Hey’et. Görünüş. Hz. Muhammed (sas)’in mübarek vasıflarını ve güzelliklerini anlatan manzum ve mensur eser.
Huriser : Cennet kızlarının başı, hurilerin başı.
Huriye : Huri gibi, Cennet Kızı. Sevgili.
Hülya : Hayal, mutluluk veren güzel hayal.
Hümanur : Nurlu devlet kuşu, mutluluk veren nur.
Hümeyra : Pembecik, küçük kırmızı şey.
Hürrem : Yeşil Taze. Gönülaçıcı. Şen Şakrak, Sevinçli.
Hüsniye : Güzelliğe ait, güzellikle ilgili.
Hüsnügül : Gülün güzelliği.

Iraz : Kabul eden, rıza gösteren, boyun eğen. Raziye adının halk arasındaki değişmiş söyleniş biçimi.

İclal : Saygı göstermek, büyüklük. Ağırlama. İkram. Tekrim eylemek. Büyüklüğünü kabul edip hürmet etmek. Büyüklük. Azamet.
İffet : Namusluluk, afiflik, temizlik,namus.
İkbal : Birine doğru dönme. Baht, talih. İşlerin yolunda gitmesi, bahtlı, saadetli, mutlu olması. Arzu, istek.
İlknur : Birinci nur, İlk ay, ayın ilk hali.
İnci : İstiridye cinsinden deniz hayvanlarının içinde çıkan parlak, yuvarlak ve ziynet eşyası olarak kullanılan kıymetli taş. Küçük, temiz ve sevimli. Kıymetli.
İncigül : İnci gibi temiz ve gül gibi latif
İpek : İpekböceği denilen ve dut yaprağı ile beslenen kurdun ördüğü koza çözülerek elde edilen, kumaş dokumada kullanılan parlak ve ince tel.

Kadriye : Değer, itibar. Onur, şeref, haysiyet, meziyet. Rütbe, derece.
Kamile : Bütün tam noksansız, eksiksiz. Kemale ermiş olgun. Yaşını başını almış terbiyeli, görgülü. Alim, bilgin, geniş bilgili.
Kâmile : Bütün, tam, noksansız, eksiksiz. Kemale ermiş olgun. Yaşını başını almış terbiyeli, görgülü. Alim, bilgin, geniş bilgili.
Keriman : Eli açıklar, cömertler.
Kerime : Kız evlâd. Kendine ikram edilmiş kimse. Şerefli. Güzide, seçkin, kıymetli şey. Vücudun kıymettar yerlerinden her biri.
Kevser : Maddi ve manevi çokluk, kalabalık nesil. Cennette bir havuzun ırmağın adı. Kur’an-ı Kerim’de en kısa sure.
Keyyise : Akıllı, anlayışlı, kiyasetli, idrakli, zeki. Zarif.
Kısmet : Nasip, bahşetmek. taksim etmek.
Kibariye : Duygu, davranış ve hareket bakımından ince, zarif, nazik, çelebi. Büyük cömert, asil, zengin. Şık, seçkin. Büyükler, ulular.
Kübra : Büyük olan (ekber’in müennesi). Haticetü’l-Kübra; Hz. Peygamberin ilk hanımı.

Lale : Lâle denen meşhur çiçek. İncir koparmak için kullanılan ucu çatallı değnek.
Lalecan : Canlı lale.
Lalezar : Lale bahçesi.
Lamia : Parlayan, parıldayan parlak.
Lamiha : Parlayan, parıldayan, parlak
Latife : Yumuşak, hoş, güzel, sevimli. Güldürecek, tuhaf ve güzel söz ve hikaye, şaka.
Lebibe : Akıllı, zeki, fatin.
Letafet : Hoşluk, lâtiflik. Cisimden alâkayı kesip bir nevi nurâniyet kesbetmek. Güzellik, nezaket, yumuşaklık, hafiflik.
Leyla : Çok karanlık gece. Arabi ayların son gecesi. Leylâ ile Mecnun hikâyesinin kadın kahramânı.
Lübabe : Her nesnenin iyisi, güzidesi, seçkini.
Lütfiye : Hoşluk, güzellik, iyi davranış.

Macide : Şan ve şeref sahibi olan kimse. İyi ahlaklı. Ulu.
Mahbube : Muhabbet olunmuş, sevilmiş, sevilen.
Mahinur : Ayın nuru, ışığı. Ay yüzlü güzel.
Mahire : Maharetli,hünerli, elinden iş gelir, becerikli.
Mahsune : Kuşatılmış, sarılmış, çevrilmiş. Kuvvetlendirilmiş, istihkamlı.
Makbule : Kabul olunmuş, alınmış, alınan. Beğenilen, hoş karşılanan, geçer.
Maksude : Kastolunan, istenilen şey, istek. Maksat, niyet, murat. Varılmak istenen yer.
Mansure : Yardım olunmuş, Allah’ın yardımıyla galip, üstün gelmiş. Türk müziğinde bir düzen. bir ney çeşidi.
Mebrure : Hayırlı. Makbul. Beğenilmiş. Sadık olmakla makbule geçmiş olan.
Medide : Devamlı. Çok uzun süren,uzatılmış. Çekilmiş.
Mediha : Övme, övmeye ve medhetmeye sebeb olan şey. Övme mevzuu. Birini övmek içim yazılan kaside.
Medine : Şehir. Arabistan’da Bir Şehir. Hz. Peygamberin Kabrinin Bulunduğu Şehir.
Meftune : Gönül vermiş, tutkun vurgun. Hayran olmuş, şaşmış.
Mehtap : Ay ışığı.
Melahat : Güzellik, yüz güzelliği.
Melek : Nurdan yaratılmış, fıtratları sâfi, masum mahluk. Güzel huylu ve güzel olan kimse.
Meliha : Melahat sahibi, güzel, şirin, sevimli.
Melike : Kadın hükümdar. Hükümdar hanımı.
Memduha : Övülmüş, övülecek.
Menekşe : Menekşegillerden birçok çeşitleri bulunan koyu mor çiçek açan çiçek.
Merve : Mekke’de bir dağın adı olup hacılar, Merve ile Safa arasında sa’y ederler yani 7 defa gidip gelirler.
Mervenur : Nurlu Merve
Meryem : Abid. İbadete düşkün insan. Hz. İsa’nın annesi.
Mesrure : Sevinçli, memnun, sevinmiş meramına ermiş.
Mevhibe : İhsan. Sevgi. Hediye.
Mevlüde : Doğma. Dünyaya gelme. Doğulan yer veya zaman. Mevlüdün müennesi. Mevlüd: Peygamberimiz Hz. Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’ın doğumunu anlatan manzum eser, dini manzume.
Mihircan : Mihir, ay, kamer demektir. Canl ay. Mehir, evlenirken erkek tarafınan kadına verilen nikah bedeli.
Mihriban : Şefkatli, merhametli, muhabbetli, güleryüzlü, yumuşak huylu. Mihrican. Sonbahar.
Mihrican : Sonbahar.
Mihrimah : Güneş ile ay.
Mualla : Yüce, yüksek. Makamı, rütbesi yüksek. Bir yazı stili.
Muazzez : Sayılan, saygı duyulan, sevgili. Aziz.
Muhlise : Halis, katıksız. Dostluğu, samimiliği ve her hali içten gönülden olan.
Muhsine : İhsan eden, iyilikte, bağışta bulunan.
Mukadder : Kader ile belirlenmiş. Takdir olunmuş, kıymeti biçilmiş, kadri değeri bilinmiş, beğenilmiş.
Mukaddes : Kutsal. Takdis edilmiş, mübarek kutsal temiz.
Munise : Hayat yoldaşı. Can yoldaşı. Alışılan, yadırganmaz, alışılmış. Cana yakın sevimli. İnsandan kaçmayan.
Müberra :Arınmış, temize çıkmış. Beri. Müstesnâ. Fenalıktan uzak kalmış. Münezzeh. Temiz. Noksansız.
Mübeyyen : Açıklanmış. Beyan ve izah edilmiş.
Mücella : Parlatılmış, parlak, cilalı.
Müfide : İfade eden, anlatan, manalı. Faydalı.
Mükrime : İkramcı, ikram eden, ağırlayan ağırlayıcı, misafirperver.
Mülhime : İlham eden.
Münevver : Nurlanmış, aydın. aydınlatılmış
Münibe : Asiliği, azgınlığı bırakarak Allah’a yönelen. Güzel yağan, faydalı yağmur. Taze ve verimli bahar.
Müride : İrade eden, isteyen, tarikata girip şeyhe bağlanan.
Mürşide : İrşad eden, doğru yolu gösteren kılavuz.
Mürüvvet : İnsaniyet, mertlik, yiğitlik. Cömertlik, iyilikseverlik.
Müslime : Müslüman kadın veya kız. İslâm olan kadın.
Müşerref : Şereflendirilmiş kendisine şeref verilmiş, şerefli.
Müzeyyen : Zinetlendirilmiş, süslenmiş, süslü.

Kız Bebek İsimleri devam >> N,O,Ö,P,R,S,Ş,T,U,Ü,V,Y,Z >>

İsimler Semerkand Takvimi‘nden derlenmiş, isimlerin anlamları anonim bir sözlük olan www.adasozluk.com‘dan alınmıştır.

Erkek Bebek İsimleri >> A,B,C,Ç,D,E,F,G,H,I,İ,J,K,L,M >>

Erkek Bebek İsimleri >> N,O,Ö,P,R,S,Ş,T,U,Ü,V,Y,Z >>