Kadın Şehitlerimiz, Hanım Kahramanlar, gazi kadınlar, sunusu

Allah rızası için İslâm uğrunda gayret sarf etmek, maddi ve manevi olarak düşmanlarla gereği gibi mücadele etmek, Allah yolunda olmak ilk vazifemizdir. Aynı şekilde önce malımız ve varlığımız ile sonra ise canımızla savaşmak son vazifemizdir. Cihad pek üstün bir ibadettir. Kur’an-ı Kerim’de toplam yüz civarında cihad ile ilgili ayetler vardır.

“Bizim uğrumuzda mücâhede edenlere gelince, elbette biz onlara yollarımızı gösteririz. Şüphesiz ki Allah, her hâlde muhsinlerle (iyilik edenlerle) berâberdir.” (Ankebût sûresi: 69)

“Gerçek müminler; Allah Teâlâya ve Rasulüne îmân edip, sonra şüphe etmeyerek, Allah uğrunda mal ve canlarıyla mücâhede edenlerdir. İşte sâdık olanlar bunlardır.” (Hucurât sûresi: 15)

Rasul-i ekreme insanların en efdâli (üstünü) kimdir diye sorulunca; “Canı ve malı ile Allah yolunda mücâhede eden mümindir.” buyurdular. (Buhârî ve Müslim)

Mümin, hayatı Allah Teâlâ’nın rızası ve muradı doğrultusunda yaşadığı gibi, son nefesini de aynı gaye istikametinde vermek ister. Mümin için hayatı nasıl yaşadığı kadar, son nefesini nasıl verdiği de önemlidir.

Ben Hz. Sümeyye. İslam’da şehit olan ilk kadınım. Oğlum, eşim ve ben dayanılmaz işkencelere maruz kaldık ama imanımızdan bir an bile dönmedik. Şirke bulaşmamak uğruna dayanılmaz işkencelere sabır ile direndik ve ailece şehit olduk.

Ben Rahmiye, Tayyar Rahmiye. Milli Mücadele kadınlarındanım. Osmaniye,  Raziyeler Köyü’nde doğdum. Yaşadığmı bölge düşman işgaline uğradığında milli kuvvetlere katıldım. 1920’de 9. Tümenin Fransızlarla girdiği muharebeye kendi birliğimle katıldım. Başlıca görevim, keşif ve cephe gerisinde kundakçılık yapmaktı. Osmaniye yakınlarındaki demiryolu tünelini patlatarak düşmanın cephane ikmalini büyük sekteye uğrattım. Siperimden çıkıp düşman hattında şehit düşen askerleri sırtımda kendi bölgemize getirmemle “uçan” anlamındaki “Tayyar” lakabını aldım.

Ben Şerife Bacı, 1921 yılının çetin kış şartlarının hüküm sürdüğü ilk aylarında sırtımda çocuğumla önümde kağnım ile İnebolu’ dan Kastamonu’ya cephane taşırken, Kastamonu kışlası önüne kadar geldim, mermileri ve çocuğumu korumak uğruna donarak şehit oldum.

Ben Fatma Seher Erden,Sivas kongresi sırasında Mustafa Kemal paşa ile görüşerek savaşa katılmak için izin istedim.”Kara” lakabını ve üsteğmen rütbesi Mustafa Kemal’den aldım.İstiklal harbinde 300 kişilik birliği komuta ettim.Devletin bana bağladığı maaşın tek bir kuruşuna bile dokunmadan Kızılay’a bağışladım.2 Temmuz 1955’te 67 yaşında İstanbul’da şehit oldum.

Ben Nene Hatun,1857 yılında Erzurum’un Çeperli köyünde doğdum.93 harbi sırasında Erzurum’da Aziziye savunmasına katıldım.Erzurum’un her karış toprağına cephane taşıyıp,yaralılara hemşirelik yapıp, su dağıtarak hizmetten hizmete koştum. Rus işgaline karşı Erzurum da ki direnişinin simgesi haline gelmiş Türk Kadın Kahramanıyım.

Çanakkale’de ölen kocamdan kalan tek hatıra olan küpelerimi bozdurup kendime bir tüfek aldım. Ardından dağa çıkarak Yörük Ali Efe’ye katıldı ve Aydın’ın kurtuluşu olan 7 Eylül tarihine kadar Yunanlılara karşı savaştım.
 Umurlu’daki Sancaktar Ali Efe grubuna katıldım, aynı gruptaki Çiftlikli Kübra ve Ayşe Çavuş ile birlikte ilk olarak Kepez sırtlarında düşmanla savaştım, daha sonra Aydın Cephesinde yer aldım.

Ben Halime Çavuş, 1898 yılında Kastamonu’nun Duruçay köyünde doğdum. Mücadele yıllarımda ailemin engellemelerine rağmen savaşa katıldım. Erkek kılığına girerek İnebolu da  Ankara ve Sakarya’ya cephane taşıdım.Kış günü kar yağışına rağmen üzerimdeki montu cephanelerin üzerine örterek Mustafa Kemal’in ilgisini çektim. 9 Haziran 1921 yılında Yunan savaş gemileri İnebolu’yu bombaladığı sırada yaralandım ve sakat kaldım. Çankaya köşkünde İstiklal madalyası ve ‘Çavuş’ rütbesini aldım. 20 Şubat 1976 yılında şehit oldum.

Ben Onbaşı Nezahet. Kurtuluş Savaşı tarihinin bilinen en önemli çocuk kahramanlarından biriyim.8 yaşındayken annemi kaybetmem üzerine babam Hafız Halit Paşa’nın yanında büyüdüm, bu nedenle askerlerin arasında yetiştim, silah kullanıp ata binmeyi öğrendim. Milli Ordu’ya katıldım, çocuk yaşta olduğum için normal askerlerin kullandığı tüfek kendi boyumdan uzundu.12 yaşımda onbaşı rütbesi aldım.

Ben Cennet Yiğit, Anadolu’nun yiğit kızı. Resim öğretmenliği okudum, daha sonra polis oldum. FETÖCÜ Amerikan ajanlarının gasp ettiği savaş uçaklarının attığı bombalarla Ankara Polis Özel Harekat Merkezi’nde şehit oldum. Vücudum paramparça olmuştu. Tabutuma alçıdan bir beden yaparak kalan vücut parçalarımı koyup öylece şehitliğe gömüldüm.

 

Ben Demet Sezer, 15 temmuz günü Ankara Beypazarı ilçesinde, şehit ailesi dönüşü sürdürdüğümüz daire nöbeti ardından her zamanki gibi evime dönüyordum.Saatler 21.30 ile 22.00′ yi gösterdiği sırada televizyondan Fetö ‘ nün hain saldırısının haberini aldım. Hemen hazırlanıp iki buçuk yaşındaki evladımı ardımda bırakarak daireme vatan savunmasına döndüm.Saatler 24.00’ ü gösterdiğinde ise daire başkanlığı tarafından oluşturulan müdahale birliğinin içerisinde, toplanma alanındaydım.Hainler tarafından bu alan düzenlenen hava saldırısı sonucu şehit oldum.

Ben komiser yardımcısı Kübra Doğanay, 15 Temmuz gecesi görev yaptığım Özel Harekat Daire Başkanlığı’ na düzenlenen saldırıyı öğrenince yola çıktım. Ablam ” Ayetel  Kürsi oku” diyerek göreve gönderdi. Mühimmat almak için gittiğim görev yerine atılan ikinci bomba sonucu şehit oldum.

Ben Gülşah Güler, 1992 yılında Hatay Kırıkhan ilçesinde doğdum. Resim öğretmenliği bölümü son sınıf okurken özel harekatçı olmayı istedim ve başardım. Ankara Gölbaşı özel harekat daire başkanlığında komiser yardımcısı olarak çalışıyordum. Darbe girişimi gecesi görevimin başında ve henüz 24 yaşındaydım. Darbe girişiminin yaşandığı gece bir çok akrabam aradı, arayanlara “Beni meşgul etmeyin, saldırı var” diyerek uyardım ama babamın içi rahat etmeyerek beni tekrar arar ve bana ulaşamaz şehit olduğumu öğrenirler.

Ben Türkan Türkmen Tekin, cumhurbaşkanının İstanbul’a geleceğini öğrendim,toplanan grupla Atatürk havalimanına doğru yola çıktık.Havalimanı bağlantı yolunda darbeci askerlerin vatandaşların üzerine sürdüğü tankın altında kalarak şehit düştüm.

Ben Songül Yakut. Ülkemizin ilk kadın ilçe jandarma komutanıyım, yüksek lisans eğitimi ve başarılı çalışmalarım nedeniyle 1 yıl erken terfi ederek yüzbaşı rütbesine ulaşmıştım.  Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) kumpasıyla görevinden uzaklaştırıldım, verdiği zorlu hukuk mücadelesiyle üniformasına geri dönmüştüm. 31 Mayıs 2017 tarihinde Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Şenoba’da meydana gelen helikopter kazasında, 12 askerle birlikte Jandarma’nın ilk kadın komutanı olarak şehit oldum.

Ben Aybüke Yalçın,1994 yılında Çorum Osmancık ta doğdum Konya Necmettin Üniversitesi, Müzik öğretmenliği bölümünden mezun oldum.2016 da Batmanın Kozluk ilçesinde müzik öğretmeni olarak atandım Batmanın Kozluk ilçesinde 9 Haziran 2017 de belediye başkanının aracına yapılan PKK saldırısında şehit oldum.

Başöğretmen Efkan DOĞAN
10D Elifnaz DAŞÇI