M.E.B.
Proje Koordinasyon Merkezi tarafından onaylanan ve eğitimleri Üsküdar
İMKB Kız Teknik ve Meslek Lisesi’nde sürmekte olan “Eğitimcinin Karesi”
projesini yerinde sizler için inceledik. Okul Müdürü H.Özge Erhan, Proje
Koordinatörü Şazimet Durmuşoğlu, Proje Tasarımcıları Sebahat Akçay,
Şebnem Uygun, Meltem Balyos Feyza Gürsoy ve eğitime katılan diğer
öğretmenler Bircan Çelik, Nuriye Karaöz, Halil Küçük, Emre Devrim
Korkmaz, Özgür Kutlu, Mehmet Ali Kaçmaz, Baran Ergün, Bayram Güncü ile
söyleşi gerçekleştirdik.
Örnek projenin gerçekleştirildiği okul ziyaretimizde öğretmenlerin
yanısıra grafik bölümü öğrencilerinide ziyaret ettik ve dergimiz
paylaştık. Tüm eğitimcilere örnek olması gereken bu proje kapsamında
eğitim alan öğretmenleri, bizlerde eğitimlerinin sonunda dergimizde staj
amaçlı ağırlayacağız.
Grafik tasarım bölümüne gelecek öğrencinin özellikleri nelerdir?
Bu mesleği seçecek olan kişinin; analitik düşünce yeteneğine sahip,
hayal gücü geniş, problemler karşısında alternatif çözüm yolları
üretebilen, insan psikolojisinden anlayan, sosyal ve sanatsal alanlarla
ilgili, yeniliklere açık ve teknolojiyi takip edebilen, kendine ait
sanatsal görüşü olan, estetik beğenileriyle tasarımına değer katabilen,
ihtiyaca yönelik iş üreterek zamanlamayı doğru kullanabilen,iş disiplini
olan, hem grup çalışmasına hem de bireysel çalışma mantığına uyum
sağlayabilecek, yaratıcı, meraklı ve istekli bir kişiliğe sahip olması
gerekmektedir.
Bu projeye başlarken hedefleriniz nelerdi?
Günümüzde teknoloji hızla ilerlemekte ve bu bizim sektör içinde geçerli.
Özel sektörde dahi çalışsak son çıkan teknolojileri öğrenmek ve
uygulamak zor. Kaldı ki bizler üniversite de aldığımız eğitimlerde
birebir sektöre yönelik çalışmalar yapmadık. Oysaki reelde öğrenilen
bilgilerin uygulamaları daha farklı oluyor. Bazılarımız sektörde çalışıp
öğretmenliğe geçiş yapsa da çoğunluk üniversiteden öğretmenliğe geçiş
yapmış durumda. Bu nedenle mesleğimiz ile ilgili gelişmeleri takip
etmeleri, bunları uygulamaları imkânsız. Zaten grafik müfredatını bu
gelişmelere uydurmak zor oluyor. Öğrencilerimizi staja gönderdiğimizde
sektörün farklı ihtiyaç ve beklentiler içerisinde olduğunu gözlemledik.
Fakat her ne kadar iyi bir eğitim verip öğrencilerimizi tam donanımlı
mezun ettiğimizi düşünsek de teorik bilgilerin pratiğe geçişinin farklı
olduğunu gözlemledik. Tüm bu gelişmeler ışığında karşımıza böyle bir
fırsat çıkınca mutlu olduk. Bu proje sayesinde; hem meslek liselerinde
grafik eğitimi veren öğretmenleri teknolojik gelişmeler doğrultusunda
eğiterek onlara sektörde çalışmanın farkını gösterebilecek hem de,
dolaylı yoldan öğrencilerimizi sektörün beklentilerini karşılayabilecek
düzeyde yetiştirebileceğiz.
Bu projeye başlarken hedefleriniz nelerdi?
Meslek liselerinde grafik eğitimi veren öğretmenlerin üniversitede
sektöre yönelik eğitim almamaları bu yüzden de öğrencilerine de sektörün
ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde eğitim vermemelerinden dolayı
sektörde yaşanana sıkıntılar ve sektörden gelen talepler projemizin
temelini oluşturmaktadır. Bu proje ile ulaşmak istediğimiz hedef meslek
liselerinde eğitim veren grafik öğretmenlerin sektör ihtiyaçlarını
karşılayabilecek , mesleği ile ilgili teknolojik yenilikleri öğrenmiş ve
okullarında verdikleri eğitimlerde bu bilgi birikimlerini öğrencilerine
aktaran öğretmenler yetiştirmek.
Projenin adı neden “Eğitimcinin Karesi” ?
Bizim projemiz iki etaplı bir proje. Birinci etapta, proje grubunun
aldığı eğitimler var. İkinci etapta ise; diğer meslek lisesi
öğretmenlerinin, proje grubu tarafından eğitilmesi olacaktır. Projemiz,
eğitimcinin bilgilerinin diğer eğitimcilere; güncellenerek devamlı
aktarılması esasına dayandığı için, adı da Eğitimcinin Karesi oldu.
Bu proje ile hedeflerinize ulaşabileceğinize emin misiniz?
Proje kapsamında ulaşmak istediğimiz hedef, aslında çağdaş eğitimin
gereği olan bir yer. Fakat sektöre ara elaman yetiştirmek için kurulmuş
meslek liselerinin hepsinde aynı problemler yaşanıyor. Donanım
eksikliği, öğretmenlerin piyasa deneyimlerinin genelde olmayışı,
istihdama yönelik elemanın özelliklerini tam olarak bilmemeleri ve
tabiki ekonomik şartların dünyada olduğu gibi ülkemizde de kötü oluşu.
Bunlar hedefe varmamızı olumsuz yönde etkileyen faktörler. Ama yinede
bunlara rağmen projemizden umutluyuz. Çünkü eğitimin önemini, hatta
çağdaş eğitimin önemini daha da iyi biliyoruz. Bu proje öğretmene piyasa
deneyimi ve piyasadaki teknolojiyi takip etme olanağı sağlayacaktır.
Bunu bir nevi bilgisayarlarımızı güncellemeye benzetebiliriz. Piyasadaki
üretim teknikleri yenilendikçe öğretmende yenilenmeli ki öğrencisini
daha iyi eğitebilsin.
Kendi öğrencileriniz ile sektör arasındaki ilişki ne durumdadır? Sektörün sizden beklentilerinden bahsedebilir misiniz?
Sektör bizden tabi ki teknolojik gelişmelerden haberdar, piyasada
kullanılan masa üstü yayıncılık programlarını bilen, teorik bilgilerini
pratikte uygulayabilen, kendisine verilen bir tasarımı başarı ile
tamamlayan öğrenci istiyor. Öğrencilerimize staj yapacakları yerleri
bulma konusunda sıkıntı çekiyoruz. Bunun nedeni sektörün
öğrencilerimizden beklentileri ile bizim verdiğimiz eğitimin uyuşmaması.
Projenin sizlere verdiği eğitime katkısı tam olarak ne olacaktır?
Tabiî ki mesleki anlamda gelişmemizi tamamlayıp bu bilgilerimizi
öğrencilerimize aktaracağız. Hatta proje aşamasında öğrendiğimiz yeni
bilgileri derslerimizde anlatmaya, bazı konularda geri dönüşler yaparak
onların temellerini güçlendirici bilgiler vermeye başladık bile.
Proje kapsamında aldığınız eğitimin içeriği biraz açabilir misiniz?
Öncelikle masaüstü yayıncılıkta kullanılan programları öğreniyoruz.
Bunlar Photoshop, İllüstrator, InDesing, Web tasarım için kullanılan
programları öğreniyoruz. Projemizin ikinci aşamasında da sektörde staj
yapacağız. Bu staj sürecinde öğrenmiş olduğumuz masaüstü yayıncılık
programlarını ve bir işin tasarımdan baskı aşamasına geçiş süreci
bilgilerinin pratikte uygulayabileceğiz.
Nasıl bir eğitim ortamında ders vermek istersiniz?
Donanım ve eğitim materyali bakımından yeterli sektördeki teknolojik
ilerlemeler ile paralel gidebilecek düzeyde gelişmiş atölye ortamına
sahip, sektörün ihtiyaçları doğrultusunda ders çeşitliliği
yaratılabilecek eğitim ve öğretim ortamı isteriz.
Meslek liselerindeki grafik eğitimi hakkında bilgi verir misiniz?
Öğrencilerin almış olduğu eğitim genelde teorik bilgidir. Öğrenci
öğrendiği bilgiyi tam olarak o anda uygulama şansına sahip değildir.
Branşımızın tam adı Grafik ve Fotoğraf alanıdır. Grafik eğitimi almak
isteyen öğrenci 10.sınıfta her iki dala dair dersler görmektedir.
11.sınıfta ise öğrenci isteği doğrultusunda Grafik veya Fotoğraf dalını
seçmektedir. Okulumuzda Fotoğraf dalı için yeterli donanım olmadığından
açılamamaktadır. Kaldı ki Grafik eğitimi verirken dahi yeterli donanıma
sahip değiliz. Öğrencilerimiz 11.sınıfta meslekleriyle ilgili tüm
bilgileri almaktadır. 12.sınıfta ise öğrenci mesleki bilgi almamakta
fakat işletmede beceri eğitimi adı altında staj yapmaktadır.
Sizlerin piyasadan beklentileri nelerdir?
Sektörün birebir bizleri eğitim verirken desteklemesini bekliyoruz. Kimi
zaman sektörden yetkililerin gelip okullarımızda seminerler
düzenlemesini, gelişen teknolojiden bizi haberdar etmelerini, yazılı ve
basılı materyaller temin ederek eğitimimizi desteklemelerini, donanımsal
anlamda bir takım ihtiyaçlarımızı karşılayacak şekilde yardımlarını
bekliyoruz. Sonuçta bizlerin yetiştirdiği öğrenciler yarının grafik
tasarımcıları olarak piyasada çalışacak kişiler. Mesleki
standartlarımızın düşmemesi, yaratıcılığın ve özgünlüğün gelişmesi adına
sektör ve meslek liselerinin birebir çalışmasını istiyoruz.
Stajer öğrencilerinize kolaylıkla iş imkanı bulabiliyor musunuz?
Aslında öğrencilerimize staj yeri bulma konusunda çok sıkıntı çekiyoruz. İşletmeler kimi zaman stajer öğrenciyi grafik eğitimi alan bir kişi olarak değil de telefonlara bakıp çay yapacak kişi olarak görmekte. Evet belki yeri geldiğinde bunları da yapacaklar ama öğrencilerimiz oraya aldıkları eğitimi pratik olarak uygulamaya gitmektedir. Aslında olayların bu şekilde gelişmesinin nedeni; işletmelerin beklediği standartların altında kalmamız. Bu yüzden çok kolay işletme bulamıyoruz.
Proje
ekibi olarak projenin ikinci etabında meslek liselerindeki grafik
öğretmenlerinin eğitimi ile ilgili beklentileriniz nelerdir?
Bu proje kapsamında ilk hedefimiz İstanbul’da bulunan meslek
liselerindeki grafik öğretmenlerini eğitmek. İstanbul’da istediğimiz
başarıyı elde edersek, projemizin Türkiye genelinde uygulanmasını
hedefliyoruz. Zaten bu da projemizin ikinci etabını oluşturmakta. Fakat
bu eğitimleri hizmet içi seminerler halinde verebileceğiz. Umudumuz
bizim birkaç ayda aldığımız eğitimin birkaç haftaya sıkıştırılmaması. En
azından her bir masaüstü yayıncılık programına 15 günlük bir süre
ayrılması ve sonucunda diğer grafik öğretmenlerinin de işletmelere
giderek bu bilgilerini birebir uygulamaları.
Grafik Öğretmeni yetiştiren üniversitelerden bekledikleriniz nelerdir?
İlk önce piyasaya eleman yetiştirecek öğretmeni yetiştiren kurum
olduklarının bilincinde olmalarını bekliyoruz. Üniversitelerde eğitim
alan grafik öğretmeni adayları bizlerin meslek liselerinde
yetiştirdiğimiz öğrenciler ile aynı sorunun içerisindedir. Bu da
eğitimlerin verilme aşamasında sektörün uzaklaşması ve teknolojik
gelişimlerin uygunlaşmaması ve teknoloji gelişmelerin uygulanmaması,
mezun olan öğretmen adaylarının da hemen öğretmenliğe başlaması yüzünden
olmaktadır.
Sizce üniversiteden mezun olan grafik öğretmeni adayları piyasada çalışma zorunluluğunda olmalı mıdır?
Üniversite eğitimi esnasında tabiî ki bir staj görülmektedir. Ama
yeterli olmamaktadır. Bizce branş öğretmeni olacak kişiler en az bir yıl
işletmelerde staj yapmalıdır.
KPSS’ da iki aşamalı sınava giriyorsunuz peki bu yeterlimi?
Meslek lisesinde görev yapacak branş öğretmenleri için asıl sorgulanması
gereken mesleki yeterliliğin olup olmadığıdır. Bunun için ayrı bir
sınava girmeleri daha uygun görülmektedir. Grafik öğretmenlerinin
üniversite eğitimleri, meslek liselerindeki donanım yetersizlikleri,
sektörün bizden beklentileri bu projenin doğmasına neden oldu. Biz proje
ekibi olarak meslek liselerinde grafik eğitimi veren tüm öğretmenlerin
sektörde paralel çalışmalar içerisinde olmalarını, kullanılan masaüstü
yayıncılık programlarını bilen herhangi bir tasarımın yaratılış anından
baskı aşamasına kadar geçen tüm süreçte piyasa şartlarında eğitim
vermesini istemekteyiz. Umuyoruz ki bu hedefimize bu proje sayesinde
ulaşabileceğiz.
Meslek Lisesi’ni tanıyabilir miyiz?
2002 yılında, kurucu müdür olarak, henüz inşaatı tamamlanmamış okul
binamızda, başka bir Kız Meslek Lisesinden kayıt alınan 40 öğrenci ve
bir öğretmenle beraber eğitim yolculuğumuza başladık. Birinci yılımızı
25 öğretmenle ve 40 öğrenciyle, fi ziki yetersizliklerimizi tolere
edecek bir heyecan ve azimle tamamladık. Bu güne kadar geçen yedi yıllık
sürecin ilk yılları okulun fiziki alt yapısındaki eksiklikleri
tamamlama ve sağlam, köklü bir eğitim sistemini oturtma çabalarıyla
geçti. Bugün sayımız; 1883 Kız Meslek Lisesi, 174 Anadolu Meslek Lisesi,
279 Okul Öncesi Eğitimi, 247 Yaygın Eğitim öğrencisi ile toplam 2583
öğrenci ve 117 öğretmene ulaşmıştır. Sadece niceliksel büyüme değil,
nitelikli
gelişme göstererek dinamik bir kurum hâline gelen okulumuzun,
idarecisinden çalışanlarına, öğrencilerinden öğretmenlerine kadar her
bir ferdi, büyük bir ailenin üyesi olma bilinciyle hareket ederek bu
başarı ivmesini desteklemektedir. Teknik gelişmelerin yanı sıra güven ve
hoşgörü ortamını temin etmeye çalışarak okul içinde huzurlu bir
atmosfer oluşturulmasına da özen gösterilmiştir. Yeni açılan okullarda
karşılaşılan kurum kültürü oluşturma problemini aşarak kurumsallaşmayı
tamamladıktan ve eğitim öğretim faaliyetlerinde belli bir kaliteyi
yakaladık ve ; “Cumhuriyetin 100. yılında ilk akla gelen Kız Meslek
Lisesi Olmak.” Hedefi ne yöneldik.Bu doğrultuda büyük önderimiz Mustafa
Kemal Atatürk’ün izinde yenilikçi ve gelişimci çağdaş ve laik bireyler
yetiştirmek ve çağdaş eğitim anlayışının geçilmezi Toplam Kalite
Yönetiminin çalışmalarına başladık. Okulumuzda yaptığımız bütün
faaliyetlerde temel ilkelerimizden biri ve en önemlisi planlanan işin ya
da projenin sadece kâğıt üzerinde kalmamasıdır. Birey olarak
öğrencilerimizde ve yetiştirdiğimiz öğrencileri kazandıracağımız yer
olduğu için toplumumuzda olumlu bir katkı sağlayacağına, bir fark, bir
farklılık yaratacağına inandığımız bütün çalışmalarda olduğu gibi Toplam
Kalite Yönetimine de ciddiyetle eğildik.
Bu bilinçle attığımız ve atacağımız adımların ne denli değer taşıdığının her zaman farkına vardık ve varacağız. Bizim için bazısı uluslararası olmak üzere çeşitli yarışmalarda kazandığımız dereceler ne denli önemliyse, sınıf içinde çekingen ve özgüveni henüz gelişmemiş bir öğrencimizin kendi isteğiyle tahtaya kalkmasını sağlamak da o denli önemlidir. photoshopmagazin.com