Edebiyatın Ölümsüz Kalemlerinden Gençlere Yapay Zekâ Aracılığıyla Mektuplar, Giresun - Bulancak Anadolu İmam Hatip Lisesi

Tematik Alan: Ar-Ge ve Proje Uygulamaları

Kategorik Alan: Edebiyat ve Sosyal Bilimler

Okul: Giresun – Bulancak Anadolu İmam Hatip Lisesi

Amaç

Bu araştırmada, yapay zekâ aracılığıyla şair ya

da yazarların kaleminden yazılan mektupların

öğrencilerin Türk dili ve edebiyatı derslerine yönelik

tutumlarını ne yönde etkilediğini tespit etmek

amaçlanmıştır. Ayrıca, günümüzde her alanda

kendini gösteren yapay zekâ teknolojisini Türk dili

ve edebiyatı derslerinde etkili bir şekilde kullanmak,

öğrenciyi öğretim sürecinde daha etkin bir pozisyona

taşımak, Türk edebiyatının usta sanatçılarını

günümüz gençlerine birinci ağızdan tanıtmak,

yeni nesle kültür mirasımızı canlı ve etkileyici bir

şekilde aktarmak, geçmiş ile gelecek arasında kültür

köprüsü kurarak unutulmaya yüz tutmuş bir edebî

tür olan mektubu yeniden hayatımıza dâhil etmek

hedeflenmektedir.

Faaliyet

TÜBİTAK 2204-A programı kapsamında 23 Eylül

2024 tarihinde başlayan projenin 15 Ocak 2025

tarihinde ilk aşaması tamamlanmıştır. Proje ekibi

24-26 Şubat tarihlerinde TÜBİTAK Samsun Bölge

Sergisi’ne davet edilmiştir. 2025 Mart ayından

itibaren proje kontrol grubu öğrencileri, tekrar

mektup almak isteyenler ve alt sınıftaki öğrencilerle

sürdürülmeye devam etmiştir. Proje resmî olarak 20

Haziran 2025 tarihinde sona ermiştir. Ancak projeyi

geliştirme çalışmaları devam etmektedir.

Çalışma “Öğrencilerde edebiyat sevgisini nasıl

sağlayabiliriz?” araştırma sorusuyla yola çıkılmıştır.

Sonrasında “Öğrencilere tanıdıkları yazar ya da

şairlerin kaleminden mektup yazarak edebiyat

sevgisi aşılayabiliriz.” hipoteziyle proje fikri hayata

taşınmıştır. Projeye başlarken öncelikle deney ve

kontrol grubu öğrencilerinin Türk dili ve edebiyatı

dersine karşı tutumlarını ölçmek ve deney grubu

öğrencilerinin hangi sanatçıdan mektup almak

istediklerini öğrenmek amacıyla bir ön test

uygulanmıştır. Testte, Türk dili ve edebiyatı dersine

yönelik tutumları değerlendirmek için 9 tane

çoktan seçmeli soru sorulmuş; açık uçlu soruda ise

öğrencilerden, Türk edebiyatında iz bırakan ölümsüz

sanatçılar arasından mektup almak istedikleri bir

yazar veya şairi belirtmeleri istenmiştir. Ayrıca dileyen

öğrenciler, almak istedikleri mektubun konusunu da

açıklamışlardır.

Ön test uygulaması yapıldıktan sonra deney

grubundaki öğrencilere kendi seçtikleri sanatçılarla

ilgili araştırmalar yapılarak mektup yazma çalışmasına

başlanmıştır. Sanatçıların ağzından yazılan mektup

çalışması olduğu için edebî mektup türüne uygun

yazılması gerekmiştir. Bu görev için en uygun yapay

zekâ uygulaması, doğal dilde iletişim kurmak için

tasarlanmış, dilin inceliklerini kavrayabilecek ve

bunu oluşturduğu metne yansıtabilecek özelliklerle

donatılmış bir dil modeli olan Claude seçilmiştir.

Claude adlı yapay zekâ asistanına mektuplar

istenilen özelliklere uygun olarak yazdırılmıştır.

Daha sonra başka bir yapay zekâ aracı GPT-4o’ya

mektuplar yüklenmiş ve içindeki bilgilerin doğruluğu

sorgulatılmıştır. GPT-4o ile web üzerinden tarama

gerçekleştirilip hatalı noktalar kaynak gösterilerek

belirtmiştir. Dil ve üslubunun sanatçıya uygunluğu

da yapay zekâ tarafından denetlenmiştir. Ardından

mektuptaki hatalar giderilmiş, yazılanların

doğruluğu kontrol edilmiştir. Mektuplar son olarak

alanında uzman kişiler tarafından kontrol edilip

posta kutusuna bırakılmak üzere hazırlanmıştır.

Mektuplar hazırlandıktan sonra, 12. sınıf öğrencilerinin

kolayca ulaşabilmesi için okulun girişindeki uygun

bir duvara posta kutusu yerleştirilmiştir. Değişken

aralıklarla hazırlanan mektuplar bu posta kutusuna

atılmıştır. Mektupların daha ilgi çekici hâle gelmesi

ve geçmişten geldiği hissini uyandırması amacıyla

üzerinde “Zaman Kapsülü” yazısı ve “ZK” amblemi

bulunan özel bir mühür tasarlanmıştır. Ayrıca,

döneme uygun bir görünüm sağlamak için mektup

kâğıtları ve zarflar kahverengi kraft kâğıdından

seçilmiş, yazılar ise daktilo yazısını andıran “Mom’s

Typewriter” yazı tipiyle hazırlanmıştır.

Deney grubundaki her öğrenciye seçtiği yazarın

ağzından mektuplar yazıldıktan sonra aralıklarla

öğrencilerin mektupları posta kutusuna atılmıştır.

Öğrenciler ise her gün mektupları için posta kutusunu

kontrol etmişlerdir. Deney grubundaki her öğrenci

mektubuna kavuşmuştur. Mektuplar dağıtıldıktan

sonra deney ve kontrol grubu öğrencilerine son test

uygulaması yapılmıştır. Testte, ön testtekiyle aynı 9

adet çoktan seçmeli soru sorulmuştur. Araştırmanın

konusu olan yapay zekâ destekli uygulamaların

eğitime entegre edilmesinde, proje çalışmalarının

öğrencilerin Türk dili ve edebiyatı dersine karşı olan

tutumlarına etkilerini belirlemek amacıyla ön test-

son test kontrol gruplu deneysel desen kullanılmıştır.

Nicel veri toplama aracı olarak kullanılan ön test,

toplam 9 çoktan seçmeli ve 1 açık uçlu sorudan

oluşurken, son test ise ön testteki sorulardan oluşan

9 çoktan seçmeli soruyu içermektedir. Veriler ise IBM

SPSS Statistics 29 programı ile analiz edilmiştir.

Proje uygulamaları deney ve kontrol grubunda

tamamlandıktan sonra kontrol grubundaki öğrenciler

için de mektup hazırlanmıştır. Farklı sanatçılardan

mektup almak isteyen öğrencilerin mektupları posta

yoluyla evlerine gönderilmiştir. En çok mektup talep

edilen ve millî-manevî değerlerimizi yansıtan beş

sanatçının (Necip Fazıl Kısakürek, Mehmet Akif Ersoy,

Halide Edip Adıvar, Mustafa Kutlu ve Sezai Karakoç)

öğrencilere hitaben yazdıkları mektupları açık

mektup olarak okul panosunda sergilenmiştir. Ayrıca

Eleven Labs adlı yapay zekâ aracı ile sanatçının kendi

sesinden seslendirilen mektupların sözlü videolarının

QR kodları ve sanatçıların görselleri okulun çeşitli

yerlerine asılarak öğrencilerin ulaşması sağlanmıştır.

Dönemin atmosferini, yazma sürecini ve görsel

detaylarını hissedip mektupları dinleyebilecekleri

Mehmet Akif, Necip Fazıl ve Sait Faik’in sanal müze

evleri Artsteps aracılığıyla hazırlanmıştır.

Projede Türk dili ve edebiyatı öğretmenleri ile tarih

öğretmeni, mektupların içeriklerini denetleyerek

önemli katkılar sunmuştur. Çalışma sürecine iki

öğrenci proje ekibi olarak aktif katılırken okuldaki 142

erkek öğrenci de projeden doğrudan faydalanmıştır.

Daha önce gerçekleştirilen mektup projeleri genellikle

geleceğe ya da tarihî bir şahsiyete öğrenciler tarafından

yazılan mektuplar şeklinde kurgulanmıştır. Proje,

sanatçının bir öğrenciye doğrudan mektup yazması

nedeniyle farklıdır. Böylece öğrenci, sanatçıyı hem

onun kaleminden tanıma hem de sesini duyarak

onunla bağ kurma imkânı elde etmiştir. Bu yönüyle

proje, benzerlerinden ayrılan özgün ve anlamlı bir

niteliğe sahiptir.

Sonuç

Bu çalışma ile Türk dili ve edebiyatı derslerinde yapay

zekâ destekli uygulamalar ile öğrencilerin derse karşı

tutumlarında olumlu değişiklik olduğu görülmüştür.

Öğrencilerin mektup almak için duydukları heyecan,

her gün posta kutusunu kontrol etmeleri, kontrol

grubu öğrencilerinin de mektup almak için talepte

bulunmaları da araştırma sonucunda ortaya çıkan

anlamlı değişikliği desteklemektedir. Mektup alan

öğrencilerin farklı sanatçılardan da mektup almak

istemesi ya da farklı konularda mektup talep etmesi

çalışmaya gösterdikleri ilginin ve kendilerini mutlu

hissetmelerinin sonucudur.

Bu çalışmanın en çarpıcı sonuçlarından biri de

öğrencilerin mektuplara gösterdikleri duygusal

tepkiler olmuştur. Bazı öğrenciler mektubu açmadan

saklayarak o anın büyüsünü korumak istemiş,

mektubu gerçekten o sanatçının bizzat kendisi yazmış

gibi hissetmiş ve aldıkları mektuba inanamayacak

kadar heyecanlanmışlardır. Bu tepkiler, yapay zekâ

destekli uygulamanın öğrencilerde yarattığı gerçekçi

deneyimin ve duygusal bağın ne kadar güçlü olduğunu

göstermektedir. Ayrıca bu çalışma, unutulmaya yüz

tutmuş bir edebî tür olan mektubun canlandırılması

için de örnek teşkil etmektedir.

Öneriler

Türk dili ve edebiyatı dersi için uygulanan bu çalışma

diğer dersler için de uygulanabilir. Öğrencilerin de

mektuba cevap vermesi istenerek yazma kabiliyetini

geliştirmesi de amaçlanabilir. Albert Einstein, Marie

Curie gibi bilim insanlarının modern teknoloji ve

bilimsel gelişmeler hakkında mektupları olabilir.

Mektupların içeriğinin sanatçı ve eserleri hakkında

daha fazla bilgi ihtiva etmesi sağlanarak öğrencilerin

olumlu tutum geliştirmesinin yanı sıra akademik

başarılarına katkı sağlaması amaçlanabilir.

Sanatçıların yaşadıkları ortamları sanal gerçeklik

teknolojisiyle yeniden yaratarak oluşturulan sanal

müze evlerinin sayısı artırılabilir.

İmam Hatip Okulları Başarılı Örnekler Sergisi 2025 – İlk 50 Başarılı Örnek, PDF indir